*.*. Zamana Yenik CümLeLer .*.*
5 posters
1 sayfadaki 1 sayfası
*.*. Zamana Yenik CümLeLer .*.*
Korktum…
Önce sesini sıyırıp zamandan yollara meydan okumak istemiştim. Sabaha, akşama, kışa, bahara gözlerini armağan edip kendime yaşanılası bir aşk bırakmak için tüm ahlaksızlığımla bencilleşebilirdim.
Sonra günahların intikam alabileceğini, karşımda devrik cümlelerinle dimdik dururken tüm imgelerinde saklı bir zavallı gibi yaşamak istemediğimi anladım…
İçini kime teslim ettiğini bilmediğim her akşam, terkedilmiş gibi hissettiğim saatlerimde, aklıma düşen kıvılcımlarla cümlelerine defalarca tecavüz edip, bir sigara yakıyorum. Benim şehrimde yağmurlar yağarken sen kim bilir hangi baharın elinden tutup, anlamsızlıklarınla savaşıyorsun. Bilemeyeceğini düşünüyorum bıraktığın izlerin sızlarken beynimi çürüttüğünü… Yoksa ben seni ;
Adını hiçbir sitemimde konuk etmeyecek kadar çok mu sevdim?
Affet!
Anlamlarını bile bile aldattığım tüm kelimelerinden özür diliyorum şimdi. Öznesi gizli cümlelerinde yükleminden baş aşağı sarkıp dudaklarımı intihara sürüklüyorum.
Yani susuyorum. Yani sana sus(a)maktan yoruluyorum.
Korktum…
Tenime iz bırakmadan gitmenden ve sabahın alacasında aklıma gelmeme ihtimalinden kaçışlarım, seni sonsuz bir girdapta özlemimle nefretimin seviştiği bir mevsime terk etti.
Yargıladım…
Seni sevmekten çok öldürmeye çalışan boşluklarımı yine seninle aldatma çabamı…
Affet…
Büyüsü bozulmasın diye adını bile anmadığım sarhoş gecelerimi. Aklıma gelme diye fikrimi becerme isteğimi… Ne bileyim be adam affet işte,
Avuçlarımın ağlamasını…
Gitmeyecek kadar sevemezsin beni biliyorum da merak ediyorum…
Senin hiç avuçların ağladı mı?
Önce sesini sıyırıp zamandan yollara meydan okumak istemiştim. Sabaha, akşama, kışa, bahara gözlerini armağan edip kendime yaşanılası bir aşk bırakmak için tüm ahlaksızlığımla bencilleşebilirdim.
Sonra günahların intikam alabileceğini, karşımda devrik cümlelerinle dimdik dururken tüm imgelerinde saklı bir zavallı gibi yaşamak istemediğimi anladım…
İçini kime teslim ettiğini bilmediğim her akşam, terkedilmiş gibi hissettiğim saatlerimde, aklıma düşen kıvılcımlarla cümlelerine defalarca tecavüz edip, bir sigara yakıyorum. Benim şehrimde yağmurlar yağarken sen kim bilir hangi baharın elinden tutup, anlamsızlıklarınla savaşıyorsun. Bilemeyeceğini düşünüyorum bıraktığın izlerin sızlarken beynimi çürüttüğünü… Yoksa ben seni ;
Adını hiçbir sitemimde konuk etmeyecek kadar çok mu sevdim?
Affet!
Anlamlarını bile bile aldattığım tüm kelimelerinden özür diliyorum şimdi. Öznesi gizli cümlelerinde yükleminden baş aşağı sarkıp dudaklarımı intihara sürüklüyorum.
Yani susuyorum. Yani sana sus(a)maktan yoruluyorum.
Korktum…
Tenime iz bırakmadan gitmenden ve sabahın alacasında aklıma gelmeme ihtimalinden kaçışlarım, seni sonsuz bir girdapta özlemimle nefretimin seviştiği bir mevsime terk etti.
Yargıladım…
Seni sevmekten çok öldürmeye çalışan boşluklarımı yine seninle aldatma çabamı…
Affet…
Büyüsü bozulmasın diye adını bile anmadığım sarhoş gecelerimi. Aklıma gelme diye fikrimi becerme isteğimi… Ne bileyim be adam affet işte,
Avuçlarımın ağlamasını…
Gitmeyecek kadar sevemezsin beni biliyorum da merak ediyorum…
Senin hiç avuçların ağladı mı?
duyGu- вαηLαηdı!
- Mesaj Sayısı : 1994
Yaş : 30
İtibar Gücü : 326
Puanlama : 70044
Kayıt tarihi : 26/12/08
Geri: *.*. Zamana Yenik CümLeLer .*.*
Gidişim neyi değiştirecek bilmiyorum, ama gidiyorum...
yüreğimde söylenmemiş sözlerin acısı, ellerimde ellerini tutamamış olmanın sızısı gidiyorum...
boğazımı düğüm düğüm eden bir cümle şimdi "seni seviyorum!"söylenmedikçe nefes almamı engelleyen, kulağına ulaşmadıkça anlamını yitiren bir cümle şimdi... "seni seviyorum!"
içimde "seni seviyorum"un söylenmemiş acısı gidiyorum....
yaz yağmurları dökülüyor yollarıma. tenindeki yaz kokusu benimle geliyor. ben seni alıp yanıma sensizliğe gidiyorum. tenimde yokluğunun soğuğu dilimde söylenmemiş bir "seni seviyorum" gidiyorum...
kendimi sakin bir sahil kasabasına atmak çare sanki. keşkelerin kıyısında bir baraka bulsam... demirlesem yüreğimi... tuzlu kumlara versem sırtımı... yaralarıma bassam denizin tuzunu... acıtsam kanatsam... kanayan, acıyan hep bir "seni seviyorum" cümlesi...
içimde bir yanardağ var bilmiyorsun. patlamaya hazır volkanlar saklıyorum. lavlar büyütüyorum yoklukta... tüm bu havai fişek gösterisini harekete geçirecek şey ise bir "seni seviyorum" cümlesi...
yolların karanlığı daha çok keskinleştiriyor içimdeki sızıyı. "seni seviyorum" cümlesi bilendikçe bileniyor paslı bir bıçak gibi. boğazımda düğüm düğüm kaldıkça daha da acıtıyor canımı... kanatıyor içimi. yüreğime kadar sızıyor kanım. kan doluyorum... gözlerimle tüm kanı ağlıyorum...
"seni seviyorum" bir söylenmemiş söz dilimde..."seni seviyorum"larımı alıp gidiyorum bu şehirden. kaçamak bakışlar atıyorum dikiz aynamdan.
yağmur diniyor yollarda. ama hala damlalar dönüyor gözlerimin önünde... yağmur değil gözyaşı damlaları... ıslanıyor "seni seviyorum"lar. ıslandıkça daha da ağırlaşıyorlar... ağırlaştıkça yüreğime daha fazla bir ağrı saplanıyor.
gidiyorum... ağlamaklı bir "seni seviyorum!" bırakıp bu şehirde, gidiyorum...
(söylenmemiş sözler kadar iç acıtan bir şey yoktur bu dünyada.
söylenmemiş sözler mezarlığına gömüp sevdamı gidiyorum bu şehirden...
ağlama sevdam. toprak soğuk, toprak karanlık olsa da yeniden doğacağın gün de vardır elbet kaderinde... alnına kazınmış bir isim vardır... doğacağın güne kadar ben, gidiyorum...)
sen gidince soğuyor yatak... gece uzuyor... sensiz geçen geceler beni ihtiyar ediyor... hani gitmesen diyorum... "hani gitmesem diyorum!"
senin her gidişinde sürgün oluyorum ben... en kötüsü aslında gitmeden sürgün olmak... etimi acıtıyor böyle sürgün yaşamak...
"hani gitmesek diyorum!..."
yüreğimde söylenmemiş sözlerin acısı, ellerimde ellerini tutamamış olmanın sızısı gidiyorum...
boğazımı düğüm düğüm eden bir cümle şimdi "seni seviyorum!"söylenmedikçe nefes almamı engelleyen, kulağına ulaşmadıkça anlamını yitiren bir cümle şimdi... "seni seviyorum!"
içimde "seni seviyorum"un söylenmemiş acısı gidiyorum....
yaz yağmurları dökülüyor yollarıma. tenindeki yaz kokusu benimle geliyor. ben seni alıp yanıma sensizliğe gidiyorum. tenimde yokluğunun soğuğu dilimde söylenmemiş bir "seni seviyorum" gidiyorum...
kendimi sakin bir sahil kasabasına atmak çare sanki. keşkelerin kıyısında bir baraka bulsam... demirlesem yüreğimi... tuzlu kumlara versem sırtımı... yaralarıma bassam denizin tuzunu... acıtsam kanatsam... kanayan, acıyan hep bir "seni seviyorum" cümlesi...
içimde bir yanardağ var bilmiyorsun. patlamaya hazır volkanlar saklıyorum. lavlar büyütüyorum yoklukta... tüm bu havai fişek gösterisini harekete geçirecek şey ise bir "seni seviyorum" cümlesi...
yolların karanlığı daha çok keskinleştiriyor içimdeki sızıyı. "seni seviyorum" cümlesi bilendikçe bileniyor paslı bir bıçak gibi. boğazımda düğüm düğüm kaldıkça daha da acıtıyor canımı... kanatıyor içimi. yüreğime kadar sızıyor kanım. kan doluyorum... gözlerimle tüm kanı ağlıyorum...
"seni seviyorum" bir söylenmemiş söz dilimde..."seni seviyorum"larımı alıp gidiyorum bu şehirden. kaçamak bakışlar atıyorum dikiz aynamdan.
yağmur diniyor yollarda. ama hala damlalar dönüyor gözlerimin önünde... yağmur değil gözyaşı damlaları... ıslanıyor "seni seviyorum"lar. ıslandıkça daha da ağırlaşıyorlar... ağırlaştıkça yüreğime daha fazla bir ağrı saplanıyor.
gidiyorum... ağlamaklı bir "seni seviyorum!" bırakıp bu şehirde, gidiyorum...
(söylenmemiş sözler kadar iç acıtan bir şey yoktur bu dünyada.
söylenmemiş sözler mezarlığına gömüp sevdamı gidiyorum bu şehirden...
ağlama sevdam. toprak soğuk, toprak karanlık olsa da yeniden doğacağın gün de vardır elbet kaderinde... alnına kazınmış bir isim vardır... doğacağın güne kadar ben, gidiyorum...)
sen gidince soğuyor yatak... gece uzuyor... sensiz geçen geceler beni ihtiyar ediyor... hani gitmesen diyorum... "hani gitmesem diyorum!"
senin her gidişinde sürgün oluyorum ben... en kötüsü aslında gitmeden sürgün olmak... etimi acıtıyor böyle sürgün yaşamak...
"hani gitmesek diyorum!..."
duyGu- вαηLαηdı!
- Mesaj Sayısı : 1994
Yaş : 30
İtibar Gücü : 326
Puanlama : 70044
Kayıt tarihi : 26/12/08
Geri: *.*. Zamana Yenik CümLeLer .*.*
“Hiçbir kelime senin adın kadar yer tutmadı dudaklarımda.. Hiçbir adam senin kadar yakışmadı alın yazgıma..Ama başaramadık bu sevdayı yaşatmayı..Başaramadık işte..”
Biz seninle hiçbir zaman aynı cümlenin içinde bile anılmadık.. Ne ben acılarını sırtlamış cümlenin yüklemi olabildim ne de sen mutluluklarımın gizli öznesi olabildin..Biz sadece hasrete prangalı iki yürek olduk....Biz ayak uçlarındaki karlara aldırmadan güneşli sabahlara doğmayı özenen iki deli gelinciktik..Zamansız açtık baharlara..Zamansız uyandık kış uykularından..Birbirimizin yüzünde gördüğümüz gülüşleri bahar sandık..Oysa biz kökleri toprakta kalacak bir gelinciğin bir kış sabahı güneşe gülümsemesi kadar imkansızdık…Hayat yolculuğunda sırt sırta verdik zannederken sırtlarımızın arasına örülü hasret duvarlarını göremedik..Belki de görmek istemedik..Ne zaman duvarları aşmak istedik işte o an esir düştük imkansızlığa… İşte o zaman yenik düştük zamana.. Senle ben , hiçbir zaman “ biz “ olmayı başaramadık… Başaramadık işte.. Belki de seninle biz ayrı cephelerde savaşan iki kılıç ustasıydık…Kendimizi hep aramıza örülmüş hasrete kılıç sallar bilirken meğer biz kendi yüreklerimize kılıç sallamışız…
Hadi git sevgili.. Rüzgara karşı savaşmayı bırak…Hadi git.. Dağlar devrilmişken omuzlarıma, yalnızlık düşmüşken sokaklarıma git.. Git diyorum sana..Kapıyı biraz arala ve git.. Bana verdiğin ne varsa her şeyi topla ve git.. Bekletme ” seni” bekleyenleri…Bekletme kapımda beni sonsuzluğa gömecek yetim kelebekleri…Hadi git.. Her harfine ölümler beğendiğim adımı dudaklarımdan sökerek git.. Bana çıkan tüm sokakları sil adres defterlerinden.. Yaşayıp da kendi yüreğine bile ispat edemediğin bu sevdayı “ mutluluk bakiyelerden” düş gayri..Gözlerime demir pervazlardan ölüm göz kırpıyorken durma git …
Hadi git sevgili... Adınla başlayıp adınla bitiremediğim cümleler kadar yalnız bırak beni..Durma karanlıklarımda, durma hatıralarıma..Git sadece.. Bırak hayat boyu sensizlik yerine ölümler diz çöksün ayak dibime…Bırak günahların dökülsün soğuk ellerinin gezindiği kücük avuç içlerime..Hadi git sevgili.. Biz seninle rüya olmaktan öteye geçemedik.. Hiçbir zaman acıyı sırtlanıp mutluluğa gülümsemedik..Hadi git…Dudaklarında daha fazla kanamasın pişmanlıkların. Daha fazla ağlamasın hatıraların..Hadi git sevgili..
Hadi git..Çıktığın kapıdan ölüm gelsin ayak uçlarıma..Bırak gözlerin mapusluğum, yüreğin sonsuzluğum olsun..Hadi git…Durma sabahı olmayan karanlıklarımda.. Daha fazla üşütme ellerini karı, boranı eksik olmayan kışlarımda... Daha fazla bekleme yamalı cümlelerimde. Git diyorum sana.. Git..Beni “ bana “ bırakma…Hadi kapıyı arala ve git..Kapat tüm ışıkları.. Ve git hadi..Çıktığın kapının ardından ölüm gelsin gayri..
Şimdi git…
Unut ismimi…
Unut yeminlerini….
Seni hiç sevmediğimi farz et…
Bu sevdayı hiç yaşanmamış kabul et..
Demir kapımı “ ölüme “ arala ve sessice git…
Git diyorum…
Sadece git…
Ardından ölüm gelsin ayak uçlarıma..
Sana kavuşmayı bilmese de ,
Seni severken “ ölmenin gururunu “ yaşasın bu yürek…!!!
Çünkü; sen benim,
Ölüm ile hayat arasına çizebildiğim tek mutluluğumdun….!!!
Biz seninle hiçbir zaman aynı cümlenin içinde bile anılmadık.. Ne ben acılarını sırtlamış cümlenin yüklemi olabildim ne de sen mutluluklarımın gizli öznesi olabildin..Biz sadece hasrete prangalı iki yürek olduk....Biz ayak uçlarındaki karlara aldırmadan güneşli sabahlara doğmayı özenen iki deli gelinciktik..Zamansız açtık baharlara..Zamansız uyandık kış uykularından..Birbirimizin yüzünde gördüğümüz gülüşleri bahar sandık..Oysa biz kökleri toprakta kalacak bir gelinciğin bir kış sabahı güneşe gülümsemesi kadar imkansızdık…Hayat yolculuğunda sırt sırta verdik zannederken sırtlarımızın arasına örülü hasret duvarlarını göremedik..Belki de görmek istemedik..Ne zaman duvarları aşmak istedik işte o an esir düştük imkansızlığa… İşte o zaman yenik düştük zamana.. Senle ben , hiçbir zaman “ biz “ olmayı başaramadık… Başaramadık işte.. Belki de seninle biz ayrı cephelerde savaşan iki kılıç ustasıydık…Kendimizi hep aramıza örülmüş hasrete kılıç sallar bilirken meğer biz kendi yüreklerimize kılıç sallamışız…
Hadi git sevgili.. Rüzgara karşı savaşmayı bırak…Hadi git.. Dağlar devrilmişken omuzlarıma, yalnızlık düşmüşken sokaklarıma git.. Git diyorum sana..Kapıyı biraz arala ve git.. Bana verdiğin ne varsa her şeyi topla ve git.. Bekletme ” seni” bekleyenleri…Bekletme kapımda beni sonsuzluğa gömecek yetim kelebekleri…Hadi git.. Her harfine ölümler beğendiğim adımı dudaklarımdan sökerek git.. Bana çıkan tüm sokakları sil adres defterlerinden.. Yaşayıp da kendi yüreğine bile ispat edemediğin bu sevdayı “ mutluluk bakiyelerden” düş gayri..Gözlerime demir pervazlardan ölüm göz kırpıyorken durma git …
Hadi git sevgili... Adınla başlayıp adınla bitiremediğim cümleler kadar yalnız bırak beni..Durma karanlıklarımda, durma hatıralarıma..Git sadece.. Bırak hayat boyu sensizlik yerine ölümler diz çöksün ayak dibime…Bırak günahların dökülsün soğuk ellerinin gezindiği kücük avuç içlerime..Hadi git sevgili.. Biz seninle rüya olmaktan öteye geçemedik.. Hiçbir zaman acıyı sırtlanıp mutluluğa gülümsemedik..Hadi git…Dudaklarında daha fazla kanamasın pişmanlıkların. Daha fazla ağlamasın hatıraların..Hadi git sevgili..
Hadi git..Çıktığın kapıdan ölüm gelsin ayak uçlarıma..Bırak gözlerin mapusluğum, yüreğin sonsuzluğum olsun..Hadi git…Durma sabahı olmayan karanlıklarımda.. Daha fazla üşütme ellerini karı, boranı eksik olmayan kışlarımda... Daha fazla bekleme yamalı cümlelerimde. Git diyorum sana.. Git..Beni “ bana “ bırakma…Hadi kapıyı arala ve git..Kapat tüm ışıkları.. Ve git hadi..Çıktığın kapının ardından ölüm gelsin gayri..
Şimdi git…
Unut ismimi…
Unut yeminlerini….
Seni hiç sevmediğimi farz et…
Bu sevdayı hiç yaşanmamış kabul et..
Demir kapımı “ ölüme “ arala ve sessice git…
Git diyorum…
Sadece git…
Ardından ölüm gelsin ayak uçlarıma..
Sana kavuşmayı bilmese de ,
Seni severken “ ölmenin gururunu “ yaşasın bu yürek…!!!
Çünkü; sen benim,
Ölüm ile hayat arasına çizebildiğim tek mutluluğumdun….!!!
duyGu- вαηLαηdı!
- Mesaj Sayısı : 1994
Yaş : 30
İtibar Gücü : 326
Puanlama : 70044
Kayıt tarihi : 26/12/08
Geri: *.*. Zamana Yenik CümLeLer .*.*
Bu dinlediğim son şarkı bizim üstümüze söylenmiş. Kilit vurdum kalbime, umutlarıma. Ne bundan böyle sevdaya dair bir şeyler beklenebilir yüreğimden ne de nefret edebilirim birinden. Ben hamal değilim ki; hep kahrını taşıyım ömrün… Alın artık üzerimden hayata dair ne varsa. Alın sevdaya dair acıları, paylaşın aranızda...
Sen sanıyorsun ki, kolay geliyor gidişin bana.. Arkanı döndüğün ilk andan gözlerim gülecek mi yeniden sanıyorsun? Söylesene! Sen ne sanıyorsun aşkı, sevgiyi, söylesene! Kolay olan, kaçmaksa, yalansa, vazgeçişse; ben zor olanı seçiyorum ve Seni Hala Seviyorum.
Sen öyle san, farzet ki her şey çok kolay... Gittiğini sandığın sen, giderken bende kalanlarını, yani seni, yani aşkı, yani bizi alamayacaksın benden.... Geri vermeyeceğim onları, benim onlar, bana ait.
Biliyor musun, acı olan asla gidişin değil.. Belki bir gün sevmeyi öğrendiğin de yanında ben olmayacağım.. Bir sabah gözlerini yeni doğan güne açtığında başkası olacak yatağında.. Benim içinse sadece “sen” var olacak baktığım her yerde... Ve işte ilk defa o gün sebepsiz ağlayacağım, o gün yağan yağmur gizlemeyecek gözyaşlarımı. Kim bilir belki de aynadaki hayalin ilk kez asacak suratını bana ve o sabah sensiz ve üşümüş uyanacağım!
Her şeyin bir bedeli var biliyorum ve bende bu bedeli ödüyorum. Ödediğim bedel sensizlik, yalnızlık, aşksızlık. Oysa yüreğim her şeye rağmen mutlu olmanı diliyor...
Seni bulduğum yerden başlıyorum yürümeye.. Seni düşünüyor ve gecenin ayazında üşüyorum.. Veda bile etmeden gidişin geliyor aklıma, sadece susuyorum.
Sen sanıyorsun ki, kolay geliyor gidişin bana.. Arkanı döndüğün ilk andan gözlerim gülecek mi yeniden sanıyorsun? Söylesene! Sen ne sanıyorsun aşkı, sevgiyi, söylesene! Kolay olan, kaçmaksa, yalansa, vazgeçişse; ben zor olanı seçiyorum ve Seni Hala Seviyorum.
Sen öyle san, farzet ki her şey çok kolay... Gittiğini sandığın sen, giderken bende kalanlarını, yani seni, yani aşkı, yani bizi alamayacaksın benden.... Geri vermeyeceğim onları, benim onlar, bana ait.
Biliyor musun, acı olan asla gidişin değil.. Belki bir gün sevmeyi öğrendiğin de yanında ben olmayacağım.. Bir sabah gözlerini yeni doğan güne açtığında başkası olacak yatağında.. Benim içinse sadece “sen” var olacak baktığım her yerde... Ve işte ilk defa o gün sebepsiz ağlayacağım, o gün yağan yağmur gizlemeyecek gözyaşlarımı. Kim bilir belki de aynadaki hayalin ilk kez asacak suratını bana ve o sabah sensiz ve üşümüş uyanacağım!
Her şeyin bir bedeli var biliyorum ve bende bu bedeli ödüyorum. Ödediğim bedel sensizlik, yalnızlık, aşksızlık. Oysa yüreğim her şeye rağmen mutlu olmanı diliyor...
Seni bulduğum yerden başlıyorum yürümeye.. Seni düşünüyor ve gecenin ayazında üşüyorum.. Veda bile etmeden gidişin geliyor aklıma, sadece susuyorum.
duyGu- вαηLαηdı!
- Mesaj Sayısı : 1994
Yaş : 30
İtibar Gücü : 326
Puanlama : 70044
Kayıt tarihi : 26/12/08
Geri: *.*. Zamana Yenik CümLeLer .*.*
Tozlu raflarda kalmış bir sevda bizimkisi
Onca zaman sonra raflara neden baktın ki?
Tozumu üflemesen,gözünü yaşartmazdım ki...
Onca zaman sonra raflara neden baktın ki?
Tozumu üflemesen,gözünü yaşartmazdım ki...
Sensiz soluğum kesilirken,ellerim yüreğimde,aklımda hayalin,gün ışıyana kadar
(ki aydınlanmak bilmezdi geceler) bir ses bekledim senden uzunca bir süre...
(ki aydınlanmak bilmezdi geceler) bir ses bekledim senden uzunca bir süre...
Hiç ses çıkmadı...benimse eski halimden eser kalmadı
Önceden rüyalarımda bile benimle olasın diye dualar ederken;
açılınca gözkapaklarım aklıma gelirsin diye,suretin belirir gözbebeklerimde diye,ölesiye bir korku sardı benliğimi şimdilerde...
açılınca gözkapaklarım aklıma gelirsin diye,suretin belirir gözbebeklerimde diye,ölesiye bir korku sardı benliğimi şimdilerde...
Ne sandın...
Sebebimdin,söylemiştim
İnanmadın,
Sen beni hiç tanımadın...
Sebebimdin,söylemiştim
İnanmadın,
Sen beni hiç tanımadın...
Sebebi olduğun herşeyi yerlebir ettim.Burkarken içimi bu hissizliğin,ayakta kalmak için çok çabaladım.Çelmelerine takılmadan yürümek öyle zor oldu ki...
Önce esen rüzgârla yalpaladım,eve kapandım...Kitapları karıştırdım,her sayfa aralığında fotoğraflarınla karşılaştım.İnan,kitap bile okumadım...Arkadaşlarını görmezlikten geldim,o günleri yaşanmamış bildim.
Ama hiç unutmadım terkedişini...Unutursam affederim seni diye korktum.Ve o gidiş sahnesini aklımda hep canlı tuttum...
Önce esen rüzgârla yalpaladım,eve kapandım...Kitapları karıştırdım,her sayfa aralığında fotoğraflarınla karşılaştım.İnan,kitap bile okumadım...Arkadaşlarını görmezlikten geldim,o günleri yaşanmamış bildim.
Ama hiç unutmadım terkedişini...Unutursam affederim seni diye korktum.Ve o gidiş sahnesini aklımda hep canlı tuttum...
Şimdi durma
Çevir sırtını,git yine
Tıpkı geçenki gibi,yokmuşum gibi...
Tanıdık gelir bu gidişin
Ki alıştım vedalara...
Yaş bile dökmüyorum yollara
Ki haketmiyorsun bu defa...
Sevdim...hiç inkâr etmedim
Zamana yenik düştü sevda...
Çevir sırtını,git yine
Tıpkı geçenki gibi,yokmuşum gibi...
Tanıdık gelir bu gidişin
Ki alıştım vedalara...
Yaş bile dökmüyorum yollara
Ki haketmiyorsun bu defa...
Sevdim...hiç inkâr etmedim
Zamana yenik düştü sevda...
duyGu- вαηLαηdı!
- Mesaj Sayısı : 1994
Yaş : 30
İtibar Gücü : 326
Puanlama : 70044
Kayıt tarihi : 26/12/08
Geri: *.*. Zamana Yenik CümLeLer .*.*
Biraz Uzak Dur Benden Bugün
Hiç Bir Söz Söyleme, Duymasın Kulaklarim Dediklerini
Bakma Gözlerime Öyle,
Götürme Beni Uzaklara, Hayaller Ucusmasin, Umutlar Dogmasin Yeniden..
Gülmek Istemiyorum Bugün, Icimden Gelmiyor Iste Öylesine Gülümsemek...
Sadece Biraz Sessizlik,
Sadece Biraz Sensizlik Aslında..
Acma Gönlümün Penceresini, Yine Gelip Oturma Kalbimin Bas Köşesine..
Sadece Sus Biraz Öyle
Ve Bakma..
Yine Gideceksin çünkü. O Yüzdendir "Gelme" Deyişim.
Zor Oluyor Artık
imkansiz Gibi
Aci Veriyor..
Gidisinin Ardindan Kendimi Avutamamak Zoruma Gidiyor
Birine Baglanmak; Benim Olmadigini Bile Bile Benimsemem Gücüme Gidiyor
Farkindayim, Aci Olan Bu: Herseyin Farkindayim
Ben Sana Aidim Ama Biliyorum ki Sen Bana Ait Degilsin
Gitmek Istediginde "Dur" Deme Lüksüne Sahip Degilim Ben
Ama Geldigin de Gidecegini Bildigim Halde, Kendimi Biraz Daha Bitirecegimi Bildigim Halde, Sana "Git" ' de Diyememek Ağir..
Gelme Diyemem, Biliyorsun
Ama Anla!Gelme ki Yine Gitmeyesin...
Bakma ki Gözlerini Yine Benden Cekmeyesin..
Gülümseme ki Bir Daha Beni Gülüsünle Kandirmayasin
Git Demiyorum
Sadece Gelme!
Hiç Bir Söz Söyleme, Duymasın Kulaklarim Dediklerini
Bakma Gözlerime Öyle,
Götürme Beni Uzaklara, Hayaller Ucusmasin, Umutlar Dogmasin Yeniden..
Gülmek Istemiyorum Bugün, Icimden Gelmiyor Iste Öylesine Gülümsemek...
Sadece Biraz Sessizlik,
Sadece Biraz Sensizlik Aslında..
Acma Gönlümün Penceresini, Yine Gelip Oturma Kalbimin Bas Köşesine..
Sadece Sus Biraz Öyle
Ve Bakma..
Yine Gideceksin çünkü. O Yüzdendir "Gelme" Deyişim.
Zor Oluyor Artık
imkansiz Gibi
Aci Veriyor..
Gidisinin Ardindan Kendimi Avutamamak Zoruma Gidiyor
Birine Baglanmak; Benim Olmadigini Bile Bile Benimsemem Gücüme Gidiyor
Farkindayim, Aci Olan Bu: Herseyin Farkindayim
Ben Sana Aidim Ama Biliyorum ki Sen Bana Ait Degilsin
Gitmek Istediginde "Dur" Deme Lüksüne Sahip Degilim Ben
Ama Geldigin de Gidecegini Bildigim Halde, Kendimi Biraz Daha Bitirecegimi Bildigim Halde, Sana "Git" ' de Diyememek Ağir..
Gelme Diyemem, Biliyorsun
Ama Anla!Gelme ki Yine Gitmeyesin...
Bakma ki Gözlerini Yine Benden Cekmeyesin..
Gülümseme ki Bir Daha Beni Gülüsünle Kandirmayasin
Git Demiyorum
Sadece Gelme!
duyGu- вαηLαηdı!
- Mesaj Sayısı : 1994
Yaş : 30
İtibar Gücü : 326
Puanlama : 70044
Kayıt tarihi : 26/12/08
Geri: *.*. Zamana Yenik CümLeLer .*.*
Düşün diye...
Sadece bir kez olsun beni düşün, çektiğim acıyı bir kez olsun hisset diye!!!!
Korkuyorum; her geçen saniye sanki sensizliğe bir adım daha yaklaşıyorum.Her gidişinde daha çok acı çekiyorum ve her dönüşünde belki bu sefer gitmez diyorum. Mutluluk o diyorum.. Mutluluğa dair ne varsa onda diyorum… Nefes almaksa yaşamak yaşıyorum ama havayı solumaya benzemiyor; sen olmazsan nefes alamıyorum. Geceleri gözlerimi kapatıp hayaller kuruyorum, her sabah seni görme hayali ile uyanıyorum..
Biliyor musun? Hiç pişman olmadım seni sevdiğim için, belki hayatımda verdiğim en doğru karardı seni sevmek… Keşke seni başka zaman tanısaydım; belki o zaman hayat karşısında bu kadar yorgun durmazdım. Ağlarken gülmeyi öğrettin bana, en kötü anımda gülmeyi ve hiç kimsenin başaramadığını yaptın.. Sevmeyi öğrettin..
Önceden hiç düşünmezdim bir gün gideceğini ve bir daha dönmeyeceğini.. Ama onu da öğrettin.. Bu güne kadar sana kal demedim.. Yüreğimin dediklerini hiç söylemedim.. Çok denedim söylemeyi ama beceremedim. Şimdi bunları söylemem saçma gelebilir sana çünkü buradasın, yanımdasın ama biliyorum yine gideceksin.
Sen korkularını seviyorsun.. Bense korkularımın üzerine gitmeyi, savaşmayı ve hatta gülmeyi KAYBEDERKEN BİLE... Artık biliyorum, bir daha gidersen son gidişin olacak…
Ve benim son bekleyişim, son vazgeçişim sevdandan... Bıraktığın son acı..
Çektiğim bu acıyı yalnız sen duy, sen anla diye...
Bir sen bil diye...
Sadece bir kez olsun beni düşün, çektiğim acıyı bir kez olsun hisset diye!!!!
Korkuyorum; her geçen saniye sanki sensizliğe bir adım daha yaklaşıyorum.Her gidişinde daha çok acı çekiyorum ve her dönüşünde belki bu sefer gitmez diyorum. Mutluluk o diyorum.. Mutluluğa dair ne varsa onda diyorum… Nefes almaksa yaşamak yaşıyorum ama havayı solumaya benzemiyor; sen olmazsan nefes alamıyorum. Geceleri gözlerimi kapatıp hayaller kuruyorum, her sabah seni görme hayali ile uyanıyorum..
Biliyor musun? Hiç pişman olmadım seni sevdiğim için, belki hayatımda verdiğim en doğru karardı seni sevmek… Keşke seni başka zaman tanısaydım; belki o zaman hayat karşısında bu kadar yorgun durmazdım. Ağlarken gülmeyi öğrettin bana, en kötü anımda gülmeyi ve hiç kimsenin başaramadığını yaptın.. Sevmeyi öğrettin..
Önceden hiç düşünmezdim bir gün gideceğini ve bir daha dönmeyeceğini.. Ama onu da öğrettin.. Bu güne kadar sana kal demedim.. Yüreğimin dediklerini hiç söylemedim.. Çok denedim söylemeyi ama beceremedim. Şimdi bunları söylemem saçma gelebilir sana çünkü buradasın, yanımdasın ama biliyorum yine gideceksin.
Sen korkularını seviyorsun.. Bense korkularımın üzerine gitmeyi, savaşmayı ve hatta gülmeyi KAYBEDERKEN BİLE... Artık biliyorum, bir daha gidersen son gidişin olacak…
Ve benim son bekleyişim, son vazgeçişim sevdandan... Bıraktığın son acı..
Çektiğim bu acıyı yalnız sen duy, sen anla diye...
Bir sen bil diye...
duyGu- вαηLαηdı!
- Mesaj Sayısı : 1994
Yaş : 30
İtibar Gücü : 326
Puanlama : 70044
Kayıt tarihi : 26/12/08
Geri: *.*. Zamana Yenik CümLeLer .*.*
Adım Adım Gittim...
Sıkıldım, biraz yürümek iyi gelir sanki...
Attım kendimi sensizlikten ıslanmış sokaklara, adım adım çamur sesleri, adım adım sensizlik...
Kulağımda sende kalma eski bir parçanın, uzak ve silik sesi, "Aşkınla Başım Dönerken, Vursalar Ölemem" diyor acı ses...
İstem dışı mıraldanıyorum, gözlerim doldu gene... Ağlama derdin ne olur ağlama...
Hafiften yağmur çizeliyor yine, ağladığım anlaşılmıyor...
Aklımda son sözlerin, çaresiziz diyişin, karşımda hüzün yeşili üzgün gözlerin, her adımda biraz daha yaklaşıyorum sanki sana, her adımda biraz daha uzaklaşıyorum aslında senden...
Günün en kalabalık saatleri, o kadar çok insan varki sokaklarda, o kadar boş ki benim için, sanki sadece ben yürüyorum o kalabalığın içinde, hepsi durmuş beni izliyor, ve kulağımda aynı şarkının nakaratı...
Bozulur Yasaklar Kurallar
Sevişmek Bağışlanmaz...
Sıkıldım, biraz yürümek iyi gelir sanki...
Attım kendimi sensizlikten ıslanmış sokaklara, adım adım çamur sesleri, adım adım sensizlik...
Kulağımda sende kalma eski bir parçanın, uzak ve silik sesi, "Aşkınla Başım Dönerken, Vursalar Ölemem" diyor acı ses...
İstem dışı mıraldanıyorum, gözlerim doldu gene... Ağlama derdin ne olur ağlama...
Hafiften yağmur çizeliyor yine, ağladığım anlaşılmıyor...
Aklımda son sözlerin, çaresiziz diyişin, karşımda hüzün yeşili üzgün gözlerin, her adımda biraz daha yaklaşıyorum sanki sana, her adımda biraz daha uzaklaşıyorum aslında senden...
Günün en kalabalık saatleri, o kadar çok insan varki sokaklarda, o kadar boş ki benim için, sanki sadece ben yürüyorum o kalabalığın içinde, hepsi durmuş beni izliyor, ve kulağımda aynı şarkının nakaratı...
Bozulur Yasaklar Kurallar
Sevişmek Bağışlanmaz...
duyGu- вαηLαηdı!
- Mesaj Sayısı : 1994
Yaş : 30
İtibar Gücü : 326
Puanlama : 70044
Kayıt tarihi : 26/12/08
Geri: *.*. Zamana Yenik CümLeLer .*.*
İçimde derin sesiz dipsiz bir kuyu var, gün geceye teslim olduğunda yere hüzün çöktügünde , Mutluluk alıp başını gittiğinde soruyorum kendime Hayattaki değerin ne diye?
Kapanınca gözlerim yürüdüğüm yolun zorluğu ve yalnızlığım geliyor aklıma...yalnızlık önce korkutuyor sonra tenimi sonbaharın o ılık damlaları sarıyor her damla ayrı bir dost oluyor, Yağmurla birlikte üşüyorum...
Hayat bana benim ona verdiklerimi sunuyor şimdi, bana değer veriyor öyle olmasa yanımda olmazdi öyle olmasa bana gülümsediğini hissetmezdim....
An geliyor öyle bir fırtına esiyorki yüreğimde hayat bile dindiremiyor, sonra o yaprak dökümü baş gösteriyor içimde.. Gönlüm yine sonbaharını yaşıyor, değer verdiğim yapraklar savrulup gidiyor bilmezlikler denizine doğru, Artık içimdeki ağacın yaprakları yeşeremez çünkü orda artık dipsiz bir kuyu var, ben ise başkalarının içindeki ağaçlardan dökülen sarı yaprağım..
Kapanınca gözlerim yürüdüğüm yolun zorluğu ve yalnızlığım geliyor aklıma...yalnızlık önce korkutuyor sonra tenimi sonbaharın o ılık damlaları sarıyor her damla ayrı bir dost oluyor, Yağmurla birlikte üşüyorum...
Hayat bana benim ona verdiklerimi sunuyor şimdi, bana değer veriyor öyle olmasa yanımda olmazdi öyle olmasa bana gülümsediğini hissetmezdim....
An geliyor öyle bir fırtına esiyorki yüreğimde hayat bile dindiremiyor, sonra o yaprak dökümü baş gösteriyor içimde.. Gönlüm yine sonbaharını yaşıyor, değer verdiğim yapraklar savrulup gidiyor bilmezlikler denizine doğru, Artık içimdeki ağacın yaprakları yeşeremez çünkü orda artık dipsiz bir kuyu var, ben ise başkalarının içindeki ağaçlardan dökülen sarı yaprağım..
duyGu- вαηLαηdı!
- Mesaj Sayısı : 1994
Yaş : 30
İtibar Gücü : 326
Puanlama : 70044
Kayıt tarihi : 26/12/08
Geri: *.*. Zamana Yenik CümLeLer .*.*
Zaman, hayata adadığım fiilleri hep geçmişle çekimliyor
Gelmişti… Gitmişti… Bitmişti… Oluyor hep.
Okunaklı hayatlardan okunulası bir hayat dizmek istiyorum kendime. Bildik geçmişimden dem vuruyorum ilkin.
Ve ömrümün asıl satırı geliyor… Susuyorum…
Bol üç noktayla satırlar atlıyorum.
Okunulası olması gereken hayatım, susulası satırlarda can buluyor
Vazgeçiyorum beni bana yazmaktan. İki satırdan fazlam yok çünkü…
Gelmişti… Gitmişti… Bitmişti… Oluyor hep.
Okunaklı hayatlardan okunulası bir hayat dizmek istiyorum kendime. Bildik geçmişimden dem vuruyorum ilkin.
Ve ömrümün asıl satırı geliyor… Susuyorum…
Bol üç noktayla satırlar atlıyorum.
Okunulası olması gereken hayatım, susulası satırlarda can buluyor
Vazgeçiyorum beni bana yazmaktan. İki satırdan fazlam yok çünkü…
duyGu- вαηLαηdı!
- Mesaj Sayısı : 1994
Yaş : 30
İtibar Gücü : 326
Puanlama : 70044
Kayıt tarihi : 26/12/08
Geri: *.*. Zamana Yenik CümLeLer .*.*
Kayboluşlardayım Sensiz..
"Hani olur ya belki özlersen, istersen beni...
En son bıraktığın yerde parçalanan kalbimi toplamaya çalışıyorum. Bekliyorum orada seni.Bir düş kurmaya aciz kaldım, beden haykırışlarda, çaresiz savruluyorum bu esen ayrılık rüzgarında. Bir yerinden tutmak istiyorum zamanı, tutunmak belki hayata kaçış.Duygular anlamsız, sözler kişiliksiz kaldı sen yokken. Pencerelerden göremiyorum ufku, erken iner oldu akşamlar. Buram buram koklamak, dağlara inat hissetmek seni.
Bu yüzümde süzülenler yaş olmalı, hissetmeye küsmüşüm. Belki de sana bu dargınlığım, içten içe ateşler içinde, varmak koz olmaya.
Dışlamışım her şeyden, herkesten kendimi. Ne olabilir kilerle çelişkideyim. Aynaya bakmaya korkmak, görmek korkaklığımı.
Bir kerecik tutuversen ya elimi çekiversen hayata tekrar. Bazen bırak diyorum yüreğime bu yalancı umudu. Kalıversin diyorum, yapayalnız çaresiz. Olmak istemezcesine varoluşlara yönelme boşuna. Her şeyini kaybetmişlik içinde, daha kalmışsa başka şeyleri kaybetmeye bu yeltenişim.
Ne kadar basitmiş diyor bu haykırış, yerine tekrar konulamayacak kırıklıklarla dolmuşum ve taşıyorum. Yabancı bedenlerle çıkmaz bir sokakta ilerleyişim. Bir umut , bir çare, belki yalnızlığıma inat. Kayboldum sensiz var etmeye çalıştığım hayallerimde..."
"Hani olur ya belki özlersen, istersen beni...
En son bıraktığın yerde parçalanan kalbimi toplamaya çalışıyorum. Bekliyorum orada seni.Bir düş kurmaya aciz kaldım, beden haykırışlarda, çaresiz savruluyorum bu esen ayrılık rüzgarında. Bir yerinden tutmak istiyorum zamanı, tutunmak belki hayata kaçış.Duygular anlamsız, sözler kişiliksiz kaldı sen yokken. Pencerelerden göremiyorum ufku, erken iner oldu akşamlar. Buram buram koklamak, dağlara inat hissetmek seni.
Bu yüzümde süzülenler yaş olmalı, hissetmeye küsmüşüm. Belki de sana bu dargınlığım, içten içe ateşler içinde, varmak koz olmaya.
Dışlamışım her şeyden, herkesten kendimi. Ne olabilir kilerle çelişkideyim. Aynaya bakmaya korkmak, görmek korkaklığımı.
Bir kerecik tutuversen ya elimi çekiversen hayata tekrar. Bazen bırak diyorum yüreğime bu yalancı umudu. Kalıversin diyorum, yapayalnız çaresiz. Olmak istemezcesine varoluşlara yönelme boşuna. Her şeyini kaybetmişlik içinde, daha kalmışsa başka şeyleri kaybetmeye bu yeltenişim.
Ne kadar basitmiş diyor bu haykırış, yerine tekrar konulamayacak kırıklıklarla dolmuşum ve taşıyorum. Yabancı bedenlerle çıkmaz bir sokakta ilerleyişim. Bir umut , bir çare, belki yalnızlığıma inat. Kayboldum sensiz var etmeye çalıştığım hayallerimde..."
duyGu- вαηLαηdı!
- Mesaj Sayısı : 1994
Yaş : 30
İtibar Gücü : 326
Puanlama : 70044
Kayıt tarihi : 26/12/08
Geri: *.*. Zamana Yenik CümLeLer .*.*
zor zamanların kadınıyım ben hep öyle oldum.
olası olmayan hayallerin,
olmaz olsun dedirten aşkların ve olur olmaz yoklara karışan mutlulukların kadını...
sızlatan,acıtan,kanatan ne varsa biriktirdim yüreğimin kırmızısında..
gidenlerin ayak izlerini topladım yollarından içime attım,gözlerimdeki sancıyı ağladım bilmem ne kadar sürdü?
yaşlarımla gözlerimdeki tüm umutlarımı da kuruttum ama yine de derdimi anlatamadım;
yalnızlığımın bir köşesine kıvrıldım ses etmeden yıllandım...
yaşlandım...
şimdilerde biri aşk diyecek olursa bana;
"iste karşındayım;benim."
diyorum tüm mutsuzluğumla
"ben aşkın yalın haliyim!!!"
olası olmayan hayallerin,
olmaz olsun dedirten aşkların ve olur olmaz yoklara karışan mutlulukların kadını...
sızlatan,acıtan,kanatan ne varsa biriktirdim yüreğimin kırmızısında..
gidenlerin ayak izlerini topladım yollarından içime attım,gözlerimdeki sancıyı ağladım bilmem ne kadar sürdü?
yaşlarımla gözlerimdeki tüm umutlarımı da kuruttum ama yine de derdimi anlatamadım;
yalnızlığımın bir köşesine kıvrıldım ses etmeden yıllandım...
yaşlandım...
şimdilerde biri aşk diyecek olursa bana;
"iste karşındayım;benim."
diyorum tüm mutsuzluğumla
"ben aşkın yalın haliyim!!!"
duyGu- вαηLαηdı!
- Mesaj Sayısı : 1994
Yaş : 30
İtibar Gücü : 326
Puanlama : 70044
Kayıt tarihi : 26/12/08
Geri: *.*. Zamana Yenik CümLeLer .*.*
İçimde Birşeyler...
Dur!
"Oldugun yerde kal, sakin ilerleme!", diye cigliklar geliyor kulagima..
Benden baska kimsenin burda olmadigina emin olsam bile, araladim gözlerimi hafifce..
Sonu gelmeyen bir karanlik ve kulak patlatan sessizlik..
Biliyorum benden baska kimse yok, olamazda..Bu sadece benim oyunum, bana ait olan..
Yürümeye basliyorum...
Heryer siyahlarla kapli, grilere rastlanirmi buralarda diye düsünüp adimlarimi hizlandiriyorum..Kendi etrafimda dönüyorum sanki..
Heryer ayni siyahlikta, ne daha koyu ne daha acik..
Yürüdügümü hissediyorum ama ayni yerdeyim..Basladim birkez yürümeye, devam etmeliyim, durmak icin artik cok gec..
Kücücük yüregimde sakladigim, kız cocugunun hayalini unutmaya basladim, ama sevgisi hala icimde, simsicak ilk günkü gibi..
Hayalini ariyorum, simdi kosma vakti..
"Biraz daha dayan, bulucaksin!.."
Cok yakinda biliyorum, fazla uzaga gitmis olamaz..
Ben kostukca siyahlar griye bürünmeye basliyor..Tam hizlanmisken kendimi yerde buldum.
Ayagima birsey takilmis olmali..Yine kaniyorum..
Damladikca acilan yaramdaki kanlar yere, oldugum yer gri olmaktan cikip birden kirmizi isikla aydinlandi.
Gördüklerime saskinligim bir süre devam etti..
Eskiden "korktugun anlarda gözlerini kapa ve 5´e kadar sesli say." diye söylerlerdi bana..
Bir!..
Iki!..
Üc!..
Dört!..
Bes!..
Usulca araladim gözlerimi..Degisen birsey yok.Yaram hala kaniyor etrafta kirmizi siyah renkler, degismemis..
Yürüyorum isiga dogru,
Ayaklarimda kan, önümdeyse sevdigim tüm kalpler.
Aciyor duyuyormusun?
Kaniyor icimde birsey!
Cocuk Sesleri duyuyorum öteden.......
Birden kendimi hayalinin karsisinda buldum.O cok sevdigim kız cocugunun hayali..
Aydinlaniyor heryer..Karanliklar yok oldu, hersey sahip oldugu rengini aldi..
Simdi anliyorumki,
Yasadiklarim, sahibimin gördügü kabustu...
Dur!
"Oldugun yerde kal, sakin ilerleme!", diye cigliklar geliyor kulagima..
Benden baska kimsenin burda olmadigina emin olsam bile, araladim gözlerimi hafifce..
Sonu gelmeyen bir karanlik ve kulak patlatan sessizlik..
Biliyorum benden baska kimse yok, olamazda..Bu sadece benim oyunum, bana ait olan..
Yürümeye basliyorum...
Heryer siyahlarla kapli, grilere rastlanirmi buralarda diye düsünüp adimlarimi hizlandiriyorum..Kendi etrafimda dönüyorum sanki..
Heryer ayni siyahlikta, ne daha koyu ne daha acik..
Yürüdügümü hissediyorum ama ayni yerdeyim..Basladim birkez yürümeye, devam etmeliyim, durmak icin artik cok gec..
Kücücük yüregimde sakladigim, kız cocugunun hayalini unutmaya basladim, ama sevgisi hala icimde, simsicak ilk günkü gibi..
Hayalini ariyorum, simdi kosma vakti..
"Biraz daha dayan, bulucaksin!.."
Cok yakinda biliyorum, fazla uzaga gitmis olamaz..
Ben kostukca siyahlar griye bürünmeye basliyor..Tam hizlanmisken kendimi yerde buldum.
Ayagima birsey takilmis olmali..Yine kaniyorum..
Damladikca acilan yaramdaki kanlar yere, oldugum yer gri olmaktan cikip birden kirmizi isikla aydinlandi.
Gördüklerime saskinligim bir süre devam etti..
Eskiden "korktugun anlarda gözlerini kapa ve 5´e kadar sesli say." diye söylerlerdi bana..
Bir!..
Iki!..
Üc!..
Dört!..
Bes!..
Usulca araladim gözlerimi..Degisen birsey yok.Yaram hala kaniyor etrafta kirmizi siyah renkler, degismemis..
Yürüyorum isiga dogru,
Ayaklarimda kan, önümdeyse sevdigim tüm kalpler.
Aciyor duyuyormusun?
Kaniyor icimde birsey!
Cocuk Sesleri duyuyorum öteden.......
Birden kendimi hayalinin karsisinda buldum.O cok sevdigim kız cocugunun hayali..
Aydinlaniyor heryer..Karanliklar yok oldu, hersey sahip oldugu rengini aldi..
Simdi anliyorumki,
Yasadiklarim, sahibimin gördügü kabustu...
duyGu- вαηLαηdı!
- Mesaj Sayısı : 1994
Yaş : 30
İtibar Gücü : 326
Puanlama : 70044
Kayıt tarihi : 26/12/08
Geri: *.*. Zamana Yenik CümLeLer .*.*
Kırgın durduğuma bakma, aslında bende herşey aynı. Hüzünlere olan bu bağlılığım, eskiden kalma. Hüzünler biraz daha sanki bana benziyor.
“Hiç değişmeyeceksin” diyor bir dostum. Bu söz , tarifi imkansız bir mutluluk veriyor bana. Aslında yeni bir başlangıç için; yaşım ve rüzgar müsait. Ama gerekli dermanı dizlerimde ve yüreğimde bulamıyorum. Yokuşları çıkarken yaşıma yakışmayan bir daralma oluyor nefesimde. Bu darlıkta neyi değiştirebilirim ki? Yaşım daha küçük yüreğimden.
Ben aslında rüzgar olsam, hep doğudan eserdim.
Ben aslında, hayatın sayfalarına ölüme dair dipnotlar hiç düşmedim.
Ben aslında, bir gün kapımın umuttan yana çalınacağına emindim.
Ben aslında, hayat ile hayali hep birbirine karıştırırdım.
Ben aslında anladım, yaralarıma uzanacak ellerin çok uzak olduğunu.
Ben aslında anladım, cami avlusuna terkedilen kundaklık bir çocuktan bir farkım olmadığını.
Ben aslında anladım, hayatımın hep yamalardan ibaret olduğunu.
Ben aslında, cürmüm kadar yer yakardım.
.....
‘Neyse’ deyip toparlanmalıydım artık. Dökülen cümlelerimi, kırılan gençliğimi, darmadağın olan hayatımı onarmalıydım ve yeniden kalkabilmeliydim düştüğüm yerden. Bu kadar hassas olmanın vakti değildi artık. Küçük yaralarımla uğraşarak kaybedecek vaktim yoktu. Zira hayatın tutunacak dalları vardı. Asılmalıydım ben de zayıf kollarımla hayata; sabrı öğrenmeliydim. Sıkıca tutmalıydım bana uzanan elleri.
Değişmem zor aslında. Acılar hep aynı çünkü. Acılarım hep aynı...
Yine de değişmeliyim, ey rüzgarlı hüznüm. Ne tarafa eseceğin belli değil, biliyorum. Biliyorum, denizi özlemem de kar etmez. Kimbilir belki masal olsaydı yaşadıklarım, bir umut olurdu hep Kafdağı’nın ardında. Ama masal değil yaşadığım, biliyorum. Belki de oturup ağlayarak başlamalıyım değişmeye... Oturup ağlamalıyım halime.
Belki tebessümlerimin bereketsizliği de terkeder beni böylece, kimbilir..
“Hiç değişmeyeceksin” diyor bir dostum. Bu söz , tarifi imkansız bir mutluluk veriyor bana. Aslında yeni bir başlangıç için; yaşım ve rüzgar müsait. Ama gerekli dermanı dizlerimde ve yüreğimde bulamıyorum. Yokuşları çıkarken yaşıma yakışmayan bir daralma oluyor nefesimde. Bu darlıkta neyi değiştirebilirim ki? Yaşım daha küçük yüreğimden.
Ben aslında rüzgar olsam, hep doğudan eserdim.
Ben aslında, hayatın sayfalarına ölüme dair dipnotlar hiç düşmedim.
Ben aslında, bir gün kapımın umuttan yana çalınacağına emindim.
Ben aslında, hayat ile hayali hep birbirine karıştırırdım.
Ben aslında anladım, yaralarıma uzanacak ellerin çok uzak olduğunu.
Ben aslında anladım, cami avlusuna terkedilen kundaklık bir çocuktan bir farkım olmadığını.
Ben aslında anladım, hayatımın hep yamalardan ibaret olduğunu.
Ben aslında, cürmüm kadar yer yakardım.
.....
‘Neyse’ deyip toparlanmalıydım artık. Dökülen cümlelerimi, kırılan gençliğimi, darmadağın olan hayatımı onarmalıydım ve yeniden kalkabilmeliydim düştüğüm yerden. Bu kadar hassas olmanın vakti değildi artık. Küçük yaralarımla uğraşarak kaybedecek vaktim yoktu. Zira hayatın tutunacak dalları vardı. Asılmalıydım ben de zayıf kollarımla hayata; sabrı öğrenmeliydim. Sıkıca tutmalıydım bana uzanan elleri.
Değişmem zor aslında. Acılar hep aynı çünkü. Acılarım hep aynı...
Yine de değişmeliyim, ey rüzgarlı hüznüm. Ne tarafa eseceğin belli değil, biliyorum. Biliyorum, denizi özlemem de kar etmez. Kimbilir belki masal olsaydı yaşadıklarım, bir umut olurdu hep Kafdağı’nın ardında. Ama masal değil yaşadığım, biliyorum. Belki de oturup ağlayarak başlamalıyım değişmeye... Oturup ağlamalıyım halime.
Belki tebessümlerimin bereketsizliği de terkeder beni böylece, kimbilir..
duyGu- вαηLαηdı!
- Mesaj Sayısı : 1994
Yaş : 30
İtibar Gücü : 326
Puanlama : 70044
Kayıt tarihi : 26/12/08
Geri: *.*. Zamana Yenik CümLeLer .*.*
Kalbim büyüdü artık aşkının karşısında... Kalbime dar gelen aşk, sevincime bol gelen hüzün, nasıl ulaştırır beni vuslatsız yollardan sana?
Kasıp kavuran sevdaydı içimde kopmayan kasırgalar... Bütün yolları sana çıkartan çıkmaz sokaklardan geldim yokluğunun yangın yeri yüreğime...
Kalbim büyüdü artık... Aşkın küçük kalıyor kalbimin karşısında.
Hüzün rengi kelimelerle dolduruyorum hayatın boşluklarını...
Hicran koyusu günlerle kovaladım zamanı... Saatler simsiyah ırmaktan geçiriyor yelkovanını,
akrebi beynimi kemiriyor. Şubat soğukluğundaki soba yani ısınışlarım, ağustos sıcaklığındaki mavi suların serinliği var
küflenmeye yüz tutmuş beynimde. Kelepçeli sakinliğim var benim... Kelepçeli düşlerim, kelepçeli düşüşlerim var!
Ben ne sevdasıyla tanınan Mecnun, ne hakka kendini adamış Yunus, nede acılarıyla şöhret bulmuş KAHRAMAN'ım...
Süpermen'de değilim, kurtaramam dünyayı devrik cümlelerimle... Yüreğimi giydim üstüme, açtım kalbimin kapısını cümlelere...
Mecnun gibi aşık, Yunus gibi yalınayak, Kahraman gibi yalınkalem gidişim var cümlelerin üstüne...
Bundandır yalınlığı harflerimin, bundandır anlaşılmazlığı öznelerimin...
Ama sevda yitirilmiş cümledir şairin lugatinda...
Peşine düşer harflerin, izini sürer kaybedişin,
kelimeleri yenik düşer hayata, sessizce dökerler gözyaşlarını beyaz sayfalara...
Sevda kayıp cümledir şairin lugatında... Uçurumların kenar mahallelerinde konar geceye, zilzallerle sarsılır ruhu...
Onu bulmak için yazar bir ömür boyu... Oysa, SEVDA siyah cümledir gece karanlığında, bulunmaz kalem oynatmakla...
Hiçbir sevda bulunmaz el yordamıyla...
Kahırdan kararan yüzüm, esmer bir bakış yapıyor gözlerimi kimi zaman...
Kendi bakışlarında kendini kaybeden aynalara bırakıyorum yüzümü...
Yüzsüz gezmek korkaklığımdan değil, kendimi taşıyamamaktan!
Sabırla bekliyorum, kendi yangınında yanan, kendi denizinde boğulan bir "ben" in karşısına çıkıp korkusuzca;
"buradayım, işte buradayım" demeyi... Acıdan yas tutmuş ömrüme yeni devrim yaratmayı...
Tahammülsüz ayak durmuyor isteklerimin üstünde!! İçim geçiyor içimden, içim düşüyor içime...
Kaza süsü verilen yaşantımda intiharlardan geçiyor ömrüm... Hasretler bırakıyorum mavi okyanusuna kalbimin, kasım kaybedişleriyle ıslatıyorum gözlerimi...
Beynime geçirilen prangalar, ruhumun dizginleri şimdilerde! Dilime mühürlenen bitimsiz suskunluklarımda kayboluyorum... Artık susuyorum bir sürü kelimeye...
Çünkü sevgili; gidişinin gözlerinden öperken dudaklarım kaldı yokluğunda...
Günahlarım kaldı sırtında... Veballerim kaldı boynunda...
Bu yüzden yokluğunu oruç gibi dilimde tutuşum ve bu yüzden kelimelerin dilsizliğinde, dilsizce susuşum...
Gerçekleşmeyen düşlerim, sonu gelmeyen düşüşlerim var bu kentin kaldırımlarında... Her imkansızım sen oldun, her engelim hasretin oldu...
Oysa ne çok istemiştim bir kerede mutluluktan dolmasını gözlerimin,
bir kerede sevinçten dönmesini başımın, yüreğime çelme takmasini sevdanın, düşürmesini beni bu kentin yorgun kaldırımlarına... Ama olmadı...
Mutluluk hep Keloğlan'ın padişahın kızıyla evlenmesinde kaldı... Geçemedi bir türlü bir varmıştan öteye...
Artık zamansızlık vuruyor kapılarımı... Saatler durdu, zaman seni tam sen geçerken..
Akrebi beni, yelkovanı seni öldürdü... Tamda sen beni alıp gitmişken benden!!
Kendimi sende kaybettim, yoluma çıkan her "ben" bu kadar "sen" olmuşken...
Sen yoksun artık sevgili...
Sen yokluğa giden yol'sun artık...
Bense suskunum... Çünkü sendin benim en büyük cümlem... Aşk'tı sırtımdaki ağır heybem...
Acıyla dolmuştu kara kaplı sırdaş güncem... Yoksulduk sevdadan, yoksunduk mutluluktan... Sevdadan yoksulluğumuzdu mutluluktan yoksunluğumuz...
Sen yoksun artık sevgili! Dudaklarım sensiz kaldı, yani kelimesiz...
Ben sende kendimi bulmuştum sevgili, sen yoksun artık...
Sen vuslata varmayan çıkmaz yolsun artık...
Aranmayan bir kayıptın mutluluk kumsallarında...
Bir varmış bin yokmuştun tüm sevda masallarında...
Bense kaybettim kendimi aşkta... (ölümsüzdür)
Önüm düş, arkam aşk, sağım acı, solum sevda... Bulsaydım kendimi, sobelicektim bu defa!!
sizin lugatiniz da da boyle mi sevda...?
Kasıp kavuran sevdaydı içimde kopmayan kasırgalar... Bütün yolları sana çıkartan çıkmaz sokaklardan geldim yokluğunun yangın yeri yüreğime...
Kalbim büyüdü artık... Aşkın küçük kalıyor kalbimin karşısında.
Hüzün rengi kelimelerle dolduruyorum hayatın boşluklarını...
Hicran koyusu günlerle kovaladım zamanı... Saatler simsiyah ırmaktan geçiriyor yelkovanını,
akrebi beynimi kemiriyor. Şubat soğukluğundaki soba yani ısınışlarım, ağustos sıcaklığındaki mavi suların serinliği var
küflenmeye yüz tutmuş beynimde. Kelepçeli sakinliğim var benim... Kelepçeli düşlerim, kelepçeli düşüşlerim var!
Ben ne sevdasıyla tanınan Mecnun, ne hakka kendini adamış Yunus, nede acılarıyla şöhret bulmuş KAHRAMAN'ım...
Süpermen'de değilim, kurtaramam dünyayı devrik cümlelerimle... Yüreğimi giydim üstüme, açtım kalbimin kapısını cümlelere...
Mecnun gibi aşık, Yunus gibi yalınayak, Kahraman gibi yalınkalem gidişim var cümlelerin üstüne...
Bundandır yalınlığı harflerimin, bundandır anlaşılmazlığı öznelerimin...
Ama sevda yitirilmiş cümledir şairin lugatinda...
Peşine düşer harflerin, izini sürer kaybedişin,
kelimeleri yenik düşer hayata, sessizce dökerler gözyaşlarını beyaz sayfalara...
Sevda kayıp cümledir şairin lugatında... Uçurumların kenar mahallelerinde konar geceye, zilzallerle sarsılır ruhu...
Onu bulmak için yazar bir ömür boyu... Oysa, SEVDA siyah cümledir gece karanlığında, bulunmaz kalem oynatmakla...
Hiçbir sevda bulunmaz el yordamıyla...
Kahırdan kararan yüzüm, esmer bir bakış yapıyor gözlerimi kimi zaman...
Kendi bakışlarında kendini kaybeden aynalara bırakıyorum yüzümü...
Yüzsüz gezmek korkaklığımdan değil, kendimi taşıyamamaktan!
Sabırla bekliyorum, kendi yangınında yanan, kendi denizinde boğulan bir "ben" in karşısına çıkıp korkusuzca;
"buradayım, işte buradayım" demeyi... Acıdan yas tutmuş ömrüme yeni devrim yaratmayı...
Tahammülsüz ayak durmuyor isteklerimin üstünde!! İçim geçiyor içimden, içim düşüyor içime...
Kaza süsü verilen yaşantımda intiharlardan geçiyor ömrüm... Hasretler bırakıyorum mavi okyanusuna kalbimin, kasım kaybedişleriyle ıslatıyorum gözlerimi...
Beynime geçirilen prangalar, ruhumun dizginleri şimdilerde! Dilime mühürlenen bitimsiz suskunluklarımda kayboluyorum... Artık susuyorum bir sürü kelimeye...
Çünkü sevgili; gidişinin gözlerinden öperken dudaklarım kaldı yokluğunda...
Günahlarım kaldı sırtında... Veballerim kaldı boynunda...
Bu yüzden yokluğunu oruç gibi dilimde tutuşum ve bu yüzden kelimelerin dilsizliğinde, dilsizce susuşum...
Gerçekleşmeyen düşlerim, sonu gelmeyen düşüşlerim var bu kentin kaldırımlarında... Her imkansızım sen oldun, her engelim hasretin oldu...
Oysa ne çok istemiştim bir kerede mutluluktan dolmasını gözlerimin,
bir kerede sevinçten dönmesini başımın, yüreğime çelme takmasini sevdanın, düşürmesini beni bu kentin yorgun kaldırımlarına... Ama olmadı...
Mutluluk hep Keloğlan'ın padişahın kızıyla evlenmesinde kaldı... Geçemedi bir türlü bir varmıştan öteye...
Artık zamansızlık vuruyor kapılarımı... Saatler durdu, zaman seni tam sen geçerken..
Akrebi beni, yelkovanı seni öldürdü... Tamda sen beni alıp gitmişken benden!!
Kendimi sende kaybettim, yoluma çıkan her "ben" bu kadar "sen" olmuşken...
Sen yoksun artık sevgili...
Sen yokluğa giden yol'sun artık...
Bense suskunum... Çünkü sendin benim en büyük cümlem... Aşk'tı sırtımdaki ağır heybem...
Acıyla dolmuştu kara kaplı sırdaş güncem... Yoksulduk sevdadan, yoksunduk mutluluktan... Sevdadan yoksulluğumuzdu mutluluktan yoksunluğumuz...
Sen yoksun artık sevgili! Dudaklarım sensiz kaldı, yani kelimesiz...
Ben sende kendimi bulmuştum sevgili, sen yoksun artık...
Sen vuslata varmayan çıkmaz yolsun artık...
Aranmayan bir kayıptın mutluluk kumsallarında...
Bir varmış bin yokmuştun tüm sevda masallarında...
Bense kaybettim kendimi aşkta... (ölümsüzdür)
Önüm düş, arkam aşk, sağım acı, solum sevda... Bulsaydım kendimi, sobelicektim bu defa!!
sizin lugatiniz da da boyle mi sevda...?
duyGu- вαηLαηdı!
- Mesaj Sayısı : 1994
Yaş : 30
İtibar Gücü : 326
Puanlama : 70044
Kayıt tarihi : 26/12/08
Geri: *.*. Zamana Yenik CümLeLer .*.*
" Ümidin içinde aldatıcı bir şey var.
Ve ümit ortadan kalktımı insanın hayatı gerçi daha ciddi ama daha belirli bir görünüş alıyor...
Belkide şundan;
Bulutlar dağıldığı zaman tepelerin ufukta daha iyi görünmesi gibi, hayat'da bütün hayaller kaybolduğu ölçüde daha gerçek görünüyor.
Bugün bunu anladım... "
Ve ümit ortadan kalktımı insanın hayatı gerçi daha ciddi ama daha belirli bir görünüş alıyor...
Belkide şundan;
Bulutlar dağıldığı zaman tepelerin ufukta daha iyi görünmesi gibi, hayat'da bütün hayaller kaybolduğu ölçüde daha gerçek görünüyor.
Bugün bunu anladım... "
duyGu- вαηLαηdı!
- Mesaj Sayısı : 1994
Yaş : 30
İtibar Gücü : 326
Puanlama : 70044
Kayıt tarihi : 26/12/08
Geri: *.*. Zamana Yenik CümLeLer .*.*
Görmediğim ..
Dokunamadığım ..
Ruhumu ruhuna yaslayamadığım seni ..
Yüreğimi ısıtan kelimelerini
Göre
Bile ..
Özlüyorum işte !
-İnsan hiç bilmeden düşer mi hasretin kucağına-
Düşermiş meğer!
O hasret kırk yıllık bir özlemle açarmış kollarını meğer ..
Tam da şimdi , hiç yaşamadığım kadar büyük bir korku sarıyor dört yanımı !
Küçücük hissediyorum kendimi ....
Sığınacak bir yer bulmalıyım hemen !
Masanın altı ..
Çok sıradan !
Koltuğun arkası ..
Hemen sobelenirim !
Bir kuytu bulmalıyım kendime diyorum ....
İçimdeki o küçük kız sesleniyor bana ..
-Saklanacağın yer güvenilir olmalı ..
Huzur vermeli ..
Çoktandır buz tutan yüreğini sıcacık yapmalı ..-
Düşünüyorum ...
Arıyorum ..
Söylemeye niyetleniyorum ;
-Sol yanında bir yer var mı başımı sokacağım ?
Dokunamadığım ..
Ruhumu ruhuna yaslayamadığım seni ..
Yüreğimi ısıtan kelimelerini
Göre
Bile ..
Özlüyorum işte !
-İnsan hiç bilmeden düşer mi hasretin kucağına-
Düşermiş meğer!
O hasret kırk yıllık bir özlemle açarmış kollarını meğer ..
Tam da şimdi , hiç yaşamadığım kadar büyük bir korku sarıyor dört yanımı !
Küçücük hissediyorum kendimi ....
Sığınacak bir yer bulmalıyım hemen !
Masanın altı ..
Çok sıradan !
Koltuğun arkası ..
Hemen sobelenirim !
Bir kuytu bulmalıyım kendime diyorum ....
İçimdeki o küçük kız sesleniyor bana ..
-Saklanacağın yer güvenilir olmalı ..
Huzur vermeli ..
Çoktandır buz tutan yüreğini sıcacık yapmalı ..-
Düşünüyorum ...
Arıyorum ..
Söylemeye niyetleniyorum ;
-Sol yanında bir yer var mı başımı sokacağım ?
duyGu- вαηLαηdı!
- Mesaj Sayısı : 1994
Yaş : 30
İtibar Gücü : 326
Puanlama : 70044
Kayıt tarihi : 26/12/08
Geri: *.*. Zamana Yenik CümLeLer .*.*
nasıl yazdın kızım bu kadar uzun yazıyı
Ayşegül- ƒσяυм тυткυηυ
- Mesaj Sayısı : 382
Yaş : 30
Nerden ? : 2000 EvLeR aNaDoLu LiSeSi
Sınıfım ? : 11/B
İtibar Gücü : 79
Puanlama : 58944
Kayıt tarihi : 10/11/08
Geri: *.*. Zamana Yenik CümLeLer .*.*
ayşegül yılmaz demiş ki:nasıl yazdın kızım bu kadar uzun yazıyı
Gercektende Haa Nasıl Yazdın Yaf... Helal Sana
BlackEagle- özєL üує
- Mesaj Sayısı : 211
Yaş : 32
Nerden ? : ßalıkesir
Sınıfım ? : Sosyoloji Sınıfı .D
İtibar Gücü : 0
Puanlama : 69188
Kayıt tarihi : 15/10/06
Geri: *.*. Zamana Yenik CümLeLer .*.*
tek keliimeyle MuHTeŞeMMM....emegınesaglık tşkrlerr....
korkmaz- вαуαη уöηєтici
- Mesaj Sayısı : 1422
Yaş : 33
Nerden ? : нüzüηℓєя ∂ιуαяıη∂αη...
Sınıfım ? : bi zamanLar 12-D idi...
İtibar Gücü : 19
Puanlama : 73491
Kayıt tarihi : 27/07/07
Geri: *.*. Zamana Yenik CümLeLer .*.*
Tamamını okumadım ara ara okudum ama çok güzeldi okuduğum yerler eminim tamamı da öyledir.Güzel paylaşım teşekkürler Duygu !
MuSTaFa- Emekli
- Mesaj Sayısı : 1301
Yaş : 33
Sınıfım ? : Karadeniz Teknik Ünv. - Reklamcılık
İtibar Gücü : 184
Puanlama : 127673
Kayıt tarihi : 01/10/06
Geri: *.*. Zamana Yenik CümLeLer .*.*
Beğenmenize Sevindim
duyGu- вαηLαηdı!
- Mesaj Sayısı : 1994
Yaş : 30
İtibar Gücü : 326
Puanlama : 70044
Kayıt tarihi : 26/12/08
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz