Zülfü Livaneli (Sevdiğim Birkaç Şiiri)
1 sayfadaki 1 sayfası
Zülfü Livaneli (Sevdiğim Birkaç Şiiri)
Zor Yillar
Acilardan bir türkü düsünce yüregime
Yetmiyor sevda sözleri yaralanmis ömrüme
Siginaklar aramak kederli sarkilarda
Biraz daha yitip gitmek yipranan dostluklarda
Yaralayan sözler sözler gibi
Silinmeyen izler izler gibi
Birbirini gözler gözler gibi
Zor, zor yillar
Yaralayan sözler sözler gibi
Silinmeyen izler izler gibi
Birbirini gözler gözler gibi
Zor, zor yillar
Uykusuz gecelerde sariveren kaygilar
Kuskuyla gözledigin o ölüm dolu sokaklar
Eksildi ömrümüzden umut dolu o yillar
Siz miydiniz bizler miydik yorgun düsen kusaklar
Yaralayan sözler sözler gibi
Silinmeyen izler izler gibi
Birbirini gözler gözler gibi
Zor, zor yillar
Acilardan bir türkü düsünce yüregime
Yetmiyor sevda sözleri yaralanmis ömrüme
Siginaklar aramak kederli sarkilarda
Biraz daha yitip gitmek yipranan dostluklarda
Yaralayan sözler sözler gibi
Silinmeyen izler izler gibi
Birbirini gözler gözler gibi
Zor, zor yillar
Yaralayan sözler sözler gibi
Silinmeyen izler izler gibi
Birbirini gözler gözler gibi
Zor, zor yillar
Uykusuz gecelerde sariveren kaygilar
Kuskuyla gözledigin o ölüm dolu sokaklar
Eksildi ömrümüzden umut dolu o yillar
Siz miydiniz bizler miydik yorgun düsen kusaklar
Yaralayan sözler sözler gibi
Silinmeyen izler izler gibi
Birbirini gözler gözler gibi
Zor, zor yillar
Geri: Zülfü Livaneli (Sevdiğim Birkaç Şiiri)
Gözlerin
Düşlerin parlayıp söndüğü yerde
Buluşmak seninle bir akşam üstü
Umarsız þarkılar,dudağımda bir yarım ezgi
Sığınmak gözlerine,sığınmak bir akşamüstü
Gözlerin bir çığlık, bir yaralı haykırış
Gözlerin bu gece çok uzaktan geçen bir gemi
Bir orman bir gece kar altındayken
Çocuksu,uçarı koşmak seninle
Elini avcumda bulup yitirmek
Sığınmak ellerine bir gece vakti
Ellerin bir martı,telaşlı ve ürkek
Ellerin fırtınada çırpınan bir beyaz yelken
Bir kenti böylece bırakıp gitmek
İçinde bin kaygı,binbir soruyla
Bitmeyen bir şarkı,dudağında bir yarım ezgi
Sığınmak şarkılara sığınmak bir ömür boyu
Gözlerin bir çığlık,bir yaralı haykırış
Gözlerin bu gece çok uzaktan geçen bir gemi
Ellerin bir martı,telaşlı ve ürkek
Ellerin fırtınada çırpınan bir beyaz yelken
Düşlerin parlayıp söndüğü yerde
Buluşmak seninle bir akşam üstü
Umarsız þarkılar,dudağımda bir yarım ezgi
Sığınmak gözlerine,sığınmak bir akşamüstü
Gözlerin bir çığlık, bir yaralı haykırış
Gözlerin bu gece çok uzaktan geçen bir gemi
Bir orman bir gece kar altındayken
Çocuksu,uçarı koşmak seninle
Elini avcumda bulup yitirmek
Sığınmak ellerine bir gece vakti
Ellerin bir martı,telaşlı ve ürkek
Ellerin fırtınada çırpınan bir beyaz yelken
Bir kenti böylece bırakıp gitmek
İçinde bin kaygı,binbir soruyla
Bitmeyen bir şarkı,dudağında bir yarım ezgi
Sığınmak şarkılara sığınmak bir ömür boyu
Gözlerin bir çığlık,bir yaralı haykırış
Gözlerin bu gece çok uzaktan geçen bir gemi
Ellerin bir martı,telaşlı ve ürkek
Ellerin fırtınada çırpınan bir beyaz yelken
Geri: Zülfü Livaneli (Sevdiğim Birkaç Şiiri)
Vurulduk ey halkım
hayın tuzaklarda kan uykularda
vurulduk ey halkım unutma bizi
işkenceler için tahta çarmıha gerildik
ey halkım unutma bizi
zulüm sığmaz iken köye şehire
bize mezar oldu kan kızıl dere
yavuklu yerine çıplak mavzere sarıldık
ey halkım unutma bizi
her seher vaktinde tan atışında
kızıl güller açtı dağlar başında
faşist namluların her kurşununda
dirildik ey halkım unutma bizi
Eşkıya dünya
Sene 341 nefsime uydum,
Sebep oldu şeytan bir cana kıydım,
Katil defterine adımı koydum,
Eşkiya dünyaya anam hükümdar olmaz.
Çok zamanlar çektim kahrı zindanı,
Bize de mesken oldu Sinop’un hanı,
Firar etme yinen buldum hamamı,
Eşkiya dünyaya anam hükümdar olmaz.
Bir yanımı sardı müfreze kolu,
Bir yanımı sardı Barici yolu,
Beş yüz atlıylan kestiler yolumu,
Eşkiya dünyaya anam hükümdar olmaz.
Çırak aranıyor
Elim sanata düşer usta yürek acıya,
Ölüm hep bana mı düşer usta.
Sevda ne yana düşer usta hicran ne yana,
Yalnızlık hep bana mı düşer usta.
Gurbet ne yana düşer usta sıla ne yana,
Hasret hep bana mı düşer usta.
hayın tuzaklarda kan uykularda
vurulduk ey halkım unutma bizi
işkenceler için tahta çarmıha gerildik
ey halkım unutma bizi
zulüm sığmaz iken köye şehire
bize mezar oldu kan kızıl dere
yavuklu yerine çıplak mavzere sarıldık
ey halkım unutma bizi
her seher vaktinde tan atışında
kızıl güller açtı dağlar başında
faşist namluların her kurşununda
dirildik ey halkım unutma bizi
Eşkıya dünya
Sene 341 nefsime uydum,
Sebep oldu şeytan bir cana kıydım,
Katil defterine adımı koydum,
Eşkiya dünyaya anam hükümdar olmaz.
Çok zamanlar çektim kahrı zindanı,
Bize de mesken oldu Sinop’un hanı,
Firar etme yinen buldum hamamı,
Eşkiya dünyaya anam hükümdar olmaz.
Bir yanımı sardı müfreze kolu,
Bir yanımı sardı Barici yolu,
Beş yüz atlıylan kestiler yolumu,
Eşkiya dünyaya anam hükümdar olmaz.
Çırak aranıyor
Elim sanata düşer usta yürek acıya,
Ölüm hep bana mı düşer usta.
Sevda ne yana düşer usta hicran ne yana,
Yalnızlık hep bana mı düşer usta.
Gurbet ne yana düşer usta sıla ne yana,
Hasret hep bana mı düşer usta.
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz